24 Mayıs 2015 Pazar

Kariyer Planlaması da Bir Çeşit Planlama Değil Midir?




          Ekip, birey, görev.

          Lider, yönetici, iş gören.

         Müdür, Şef, Direktör.

         Ekonomist, Tabip, Bahçıvan.

         Yazar, Sosyolog, Eğitmen,



          Bu mesleki kavramları sayfalar dolusu yazmak ve çoğaltmak mümkün.

          Bu tanımlar veya meslek adları görüldüğü üzere kendi başlarına yazıldığında pek bir mana taşımıyorlar. Bununla beraber bu meslek adlarının veya tanımların yanına ancak bir ek yaptığımızda ve bunların öncesinde veya sonrasında bir İnsan ismiyle beraber bu meslek adlarını tanımladığımızda ise, bu andan itibaren bu kavramlar gerçek manada bir değer ifade etmeye başlayacaktır.

          Sözün özü bütün mesleklerde veya iş yaşamı olsun, sosyal alanlarda olsun tüm kavramların içinde İnsan vardır. İnsan doğası vardır. İnsan Öznedir.

         Ayrıca İnsan fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal olmak üzere dört boyutu bulunan, kainatın en şereflisi olan muhteşem bir varlık ve kıymettir.

         Bu bakımdan İnsan isminin yanındaki sıfatları da kıymete dönüştürendir. Dolayısıyla meslek de, kariyer de, başarı da İnsanlar içindir.

         Kariyer konusuna tekrar dönecek olursak;

         Meslek seçimi ve mesleki yönelim için önemli çıkış ve başlangıç noktalarını kısaca şu şekilde sıralayabiliriz.
  • Mesleki yönelme yani kariyer planlaması her İnsan için gereklidir ve aynı ölçüde önemlidir.
  • Bu yönelmeye öncelikle olabildikçe erken yaşlarda başlanması,
  • İnsanların en başta kendilerini tanıması ki; duygularını, tutkularını, ilgilerinin farkında olması,
  • Becerilerini, yeteneklerini ve de en önemlisi güçlü yanlarını bilmesi,
  • Güçlü yanlarını desteklemek için nelerin gerektiğini araştırıp bu manada gelişimini de planlaması ve sürdürmesi,
  • Sadece ilgi ve tutkunun bir mesleki alanda gelişim için yeter olmayacağını, sonuçta yapısal bazı özelliklerinde gerekliliğinin unutulmaması,(mesela el becerisini de çokça gerektiren bir meslek yalnızca teorik başarıyla ikame edilebilir mi?)

         Yapısal durumla ilgili hepimizin duyduğu veya okuduğu bir paylaşım vardır; körpe bir güvercin yavrusu bir kaza sonucu yuvalarından sarkıp kendisini o bölgede bir tavuk ve minik yavrularının arasında bulur.

          Hikaye bu ya, anne tavuk ve civciv yavrular bu körpe güvercin yavrusunu benimseyip kendilerinden biri gibi otlarını, yemlerini paylaşırlar. Gün bitince anne tavuk hepsini kümese toplar. Günler böyle geçer ve civcivler de, yavru güvercin de büyüyüp gelişirler. Bir gün tesadüfen bir yükseklikten aşağıya inerlerken minik güvercin kanatlarını açıp çırptıkça havada uzun süre kalabildiğini fark eder. Bu deneyim onu daha yükseklere uçmaya yöneltir ve civciv yavrularının arasından uçup kendi cinsleriyle buluşur, böylelikle ait olduğu ortama ve kendi doğasına kavuşur.

          Yavru civcivler de bu yavru bizim aramızdaydı, bizden biriydi. Yüksekliklerden kendini bırakmayı severdi. Bunu sürekli tekrar ederek yükseldi ve daha yükseklere ulaşıp özgürlüğüne kavuştu deyip, bu uçma denemelerini sayısız miktarda tekrarlasalar da ne yazık ki sonuç başarısız.

          Bilemezlerdi ki ;o yavru bir şekilde onların içinde yetişse de o doğuştan bir yeteneğe sahipti ve aslında o bir güvercindi.
         
  •  İlgi ve tutkunun yanında bilinçlice sergilenecek çabanın da hafife alınmayacağının hiç hatırdan çıkarılmaması,
  • Beceri, ilgi, tutku ve çaba korelasyonunun doğruca eşleştirilmesi,
  • Bu konuda yetkin ve deneyimli İnsanlardan gerektiğinde destek alınması.

           Netice itibarıyla kariyer bir meslek seçimine yönelik uzun soluklu yolculuk. Bu yolculukta da her yolculukta olduğundan biraz daha öte (çünkü bu işin adı bile Kariyer Planlaması) bu planlamanın da tüm planlamalar da olduğu gibi çabayla ve sabırla bezenip özenle planlanması, bu tırmanışta niyet aşamasında ise olabildiğince uygun araçlar seçilip, merdivenin sağlam zemine konumlandırılması en önemli husus.

         Kariyer planlama ve geliştirme konusuna inşallah gelecek yazılarda devam etmek dileğiyle,

         Paylaşmak sevgidir, berekettir.

         Nedim İleri

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Kariyer mi Mutluluk Getirir Mutluluk mu Kariyere Ulaştırır?



Kariyer kelimesi öncelikle ne anlama geliyor? İngilizce karşılığı olarak sözlüğe bakıldığında: koşmak, hız yapmak, meslekte başarı kazanma manası ilk sıralarda yer alırken,    Fransızcadaki karşılığı ise: koşu yeri(yarış pisti),ömür boyu, meslek yaşamı anlamları ile karşımıza çıkıyor.
Peki, Kariyer denilince bizler ne anlıyoruz veya ne anlamamız bizim doğru pencereden baktığımıza işaret. Bu konuda bir araştırmaya yönelip İnsanlara mikrofon uzatıp sizce kariyer nedir veya ne demektir desek; muhtemelen duyacağımız cevaplar şu merkezde olacaktır.
-Bir yere gelmek,
-Terfi etmek,
-İşinde üst kademelere yükselmek,
-Yönetici olmak,
Ekseninde olacaktır.
Şimdi de belli ölçüde bu konuda alan bilgisine sahip İnsanlara aynı soruyu yöneltip cevap aradığımızda ise;
* Bir meslekte zaman ve emek verip çalışmayla elde edilen aşama,
*Başarı,
*Uzmanlık,
*Mesleki açıdan mesleki niteliğinin ve statünün artışı,
*Yönetsel basamaklarda ilerleme,
* Akademik açıdan tanınan çeşitli derecelerde yol alıp yükselme,
Şeklinde verilecek cevaplar ile buluşuyor olacağız.
Kariyerden ve özellikle yönetsel açıdan ilerlemelerden söz açılmışken,
‘’Yöneticilik, başarı merdivenini tırmanma becerisidir; liderlik ise merdivenin doğru duvara dayalı olup olmadığını belirler.’’ (Stephen R. Covey)
Bu özlü söze yer vermeden geçemeyeceğim.
Kariyeri yukarıda sıraladığımız bu özet çerçevesinde; Başarmak, bireyin işinde ve mesleğinde kayda değer ölçüde deneyim kazanıp, yol alıp, daha etkili ve söz sahibi bir yönetsel rol temsiline erişmesi ve dolayısıyla bu sayede elde edilen maddi, manevi kazanımlardan tatmin olması, kendisini mutlu ve iyi hissetmesi gibi genel bir çerçevede tanımlamak mümkün gözüküyor.
Kariyerin bu genel tanımına ulaşıp, kariyerin bir süre giden yolculuk olduğuna değindikten sonra,
Kariyer planlaması nedir, kariyer planlaması nasıl yapılır?
 Bu konudaki temel çıkış ve anahtar noktalar nelerdir?
Sağlam köklere dayanan kariyer yolculuğu nasıl tasarlanıp, beklentiler, gereksinim çözümleme ve analizleriyle nihayet planlanıp başlatılabilir?
Hangi çabalar bu yolculuğun etkili tasarımı ve amacına, hedefine doğru istikamet yol alıp ilerleye bilmesine referanstır?
Kariyer yolculuğunda sırt çantamızı nelerle donatmalıyız?
Kariyerde sürekli sağlam adım ilerlemeye ilişkin kritik eşikler nelerdir?
Gibi başlıkları ayrı ayrı ele alıp, inşallah sonraki yazılarımda Kariyer Serisi paylaşımlarıma devam etmek istiyorum.
Yazıya konu olan ‘’Kariyer mi mutluluk getirir, mutluluk mu kariyere ulaştırır.’’  konusunda ise nihai cevap Kariyer Serisi finalinde kapsamlı şekilde ortaya çıkacak olup, bu başlığa ilişkin şimdilik şu kadarını belirtmek mümkün.
1-Mutluluk yalnızca diğer taraflardan umulan bir olgu olmayıp, bizim emeğimizle, çabamızla ve tutkumuzla da doğru orantılı ve bu alt yapıdan beslenmeyle büyük ölçüde ilgilidir. Biz bir üretimin içinde hiç yer almamış ve beklentilerimizi tamamen dış çevre etkenlerine dayalı oluşturmuş isek, ne yazık ki bu durum doğru ve gerçekçi bir beklenti olmaktan uzaktır.
2-İnsanların içsel motivasyon etkileşimlerinin birbirinden farklı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle kimimiz maddi edinimler den, kimimiz, kariyer yapmaktan, kimimiz ise bir başarının ve genel katma değerli bir üretimin içinde yer almaktan motive oluyoruz.
3-Mutluluk önce İnsanın kendisiyle barışık olmasıyla, sonrasında ailesiyle ve yakın çevresiyle güçlü bağlarının kurulu bulunmasıyla, nihayet iş yaşamındaki durumu ve konumuyla, yani öncelikle bu ilk iki aşamadan bağımsız değerlendirilemeyecek bir olgu.
Diye düşünüyorum.  
Kuşlar uçarken kondukları dala değil! kendi kanatlarına güvenirler imiş. İnsanın kanadı gayretidir dememiş mi Hz. Mevlana.
Paylaşmak sevgidir, berekettir.
Nedim İleri

2 Mayıs 2015 Cumartesi

İK BLOG YAZMANIN KATKILARI VE İŞ ARAMA SÜRECİNE ETKİLERİ





            Öncelikle Blog yazmanın katkıları diyecek olursak,
      -Blog açıp yazı yazan İnsan böylelikle kendisini ifade etme becerisini geliştirir ki; bu durum her İnsan için her yaşta ve her durumda önemli bir gereksinimdir. ‘’Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır’’(Francis Bacon)
      -Yazan İnsan; yazmak ve üretmek için okuma, araştırmaya yönelir, dolayısıyla sürekli öğrenme kapısını açık tutmayı ve en önemlisi öğrenmeyi öğrenir; bu durum ise her yazı İnsanının en etkili kazanımıdır.
    -Blog sayfası açıp yazan ve paylaşan bir İnsan özgün üretimlerle sahip olduğu mikrofondan kendini ve sesini tüm ilgili mecralara duyurur. "Dünyada hiç kimse, seyirci koltuğunda oturan cesur insanları alkışlamaz. Alkışlar, hep sahneye çıkanlar içindir.."
(Tayfun Topaloğlu)
    - Blog yazan İnsanın oldukça iyi etkililikte Network kapasitesi oluşur ve devam ölçüsünde de gelişir ki; bu da yazı yazan ve paylaşımda bulunan kişiye hiç küçümsenmeyecek ölçüde avantaj sağlayan bir durumdur.
     -Blog yazarı sayfasında oluşturduğu nitelikli içerik çalışmalarıyla kendi markasını oluşturma yolunda ilerler.
      - Araştıran ve yazıp üreten İnsan; eleştirmek, suçlamak veya şikayet etmek gibi olumsuz tutum sergilemek yerine bir nebze de olsa ışık oluşturmayı tercih eder ve imkanı ölçüsünde genel katkı üretmeye çalışır.
           
      Blog yazmanın iş arama sürecine etkileri ise,
      Blog yazan aday,
-Çevresi ve iletişimde olduğu İnsanlar aracılığıyla daha çok açık pozisyon bilgisi ve iş ilanına erişir.
- İş görüşmesi çağrısına başvuru yaptığı andan itibaren plan yapmayı bilir.
- Etkili öz geçmiş ve öz gelecek oluşturmayı bilir.
- Mülakat sırasında mülakat teknikleri konusunda farkındalık sahibidir.

- Mülakat uygulamasını yapan kişilere karşı davranışlarında daha bilinçli olacaktır.
-Sergilediği özgüven yüksek olacaktır.
-Güven oluşturacaktır.
-İletişim becerisinin gelişmişliği ile dikkat çekecektir.
-Duygusal zeka bakımından ise ;
1.      Kendini tanıyan,
2.      Duygularını yönetebilen,
3.      İçsel motivasyonu yüksek,
4.      Duygudaşlık(empati) kurabilen,
5.      İnsan ilişkilerini yönetebilen.

     Beceri ve yetkinliklere sahip olmakla,
    Tüm bu artı kazanımlar sayesinde;
     En çok da ilişki yönetimi açısından,
     İK Bloğu açmakla bir anlamda proje başlatıp sürdüren,
     Hobi sahibi olmakla farklı olan,
     Bu günün temel yetkinliği olan iletişim ve ilişki yönetimi becerisi gelişmiş olan,
     Gibi seçme parametreleri bakımından yazı yazan adayların farkı fark edilecek,
Bu itibarla rakipleri arasında avantaj elde edecekler,

          Netice olarak da,
Eşitler arasında çoğunlukla tercih edilen kişi olacaklardır diye düşünüyorum.
    Paylaşmak sevgidir, berekettir.
    Nedim İleri