Bir elin nesi var,İki elin sesi var demiş atalarımız.Ne de güzel söylemişler. Hepimizin bildiği üzere bu kavramlar hiç eskimez ve anlamını yitirmez Sadece önceleri yardımlaşma ve dayanışma diye daha ön planda iken günümüzde aynı kavramlara benzer anlamlar taşıyan kelimelerle bu misyon yüklenmiş.
Günümüzde birlikten kuvvet doğar anlamında daha yaygın olarak SİNERJİ kullanılıyor.Yine bir elin nesi iki elin sesi manasında ise özellikle de iş ve çalışma ortamlarında EKİP/TAKIM ÇALIŞMASI ifadesi kullanılıyor.
Şüphesiz güzel hasletlerden,dayanışma ve yardımlaşma, hem de bizim ananelerimiz ve kültürümüzün önemli mihenk taşlarından ve hepsinden daha önemlisi,bu konunun çimentosu insan olmanın ve inancımızın gereği ve zenginliklerinden.Bunu korumak ve geliştirerek sürdürmeye çalışmak ise acizane düşüncem hepimizin ortak ihtiyacı ve sorumluluğu.
Yardımlaşma ve dayanışma yönümüz çok şükür halen çok güzel bir şekilde devam ediyor,yakın bir tarihte bir akşam saati yerleşim nüfusu ve trafik yoğun bir semtde bir amcamız mağaza veya manavda hesaplı bulmuş ve bayağı elma satın almış.Nede olsa naylon poşet bu taşımamış ve trafiğin keşmekeşinde tam caddeden karşıya geçerken açılmaz mı? Bütün elmalar caddenin her bir yerine doğru.O an çok aklımda kalan ve memmnuniyetin merkezi olan; kim var ise o an o karede genci, yetişkini,bay' ı bayan'ı herkes istisnasız bi şekilde elmaları topluyor.İlginçtir direksiyon başında hepimizin pek de beceremediğimiz bekleme konusunda bile aşım gerçekleşmiş, seyir halindeki araçlar durmuş inanın abartı yok, araç sürüçülerinden bile kapısını açıp,araçı çalışır beklemeye alıp katkı verenler mevcut.Yine bir arkadaşımız farklı yaklaşıyor bu defa, hemen en müsait işyerinden daha sağlam bir taşıma poşeti alıyor,elbirliği ile toplanan elmalar amcamıza özenle teslim ediliyorVE SONUÇ MU ? herkesin yüzünde aynı MUTLU İFADE.
Nedim Bey güzel bir paylaşım...Evet Türk milletinin buna benzer özellikleri oldukça biz yıkılmayız.Türk kültürünün dünya milletlerinden farkı buradadır.Farklı ki cihan devleti olmuş, farklı ki hoşgörüyü devlet politikası yapmış, farklı ki sulh ve barış içinde yüzyıllarca yaşamış.Ahlaki değerler,örf ve adetlerimizin kaybolmaması bizim zenginliğimizdir.Bahs olunan örnek Avrupada olsaydı tam tersi olurdu eminim..:)
YanıtlaSilSaygılarımla
Gökhan bey,
SilEvet sizinde yorumunuzda belirtiğiniz gibi Allaha çok şükür gerçek zenginlik sahibiyiz.
Bu güzel hasletlerimizin korunması ve gelişerek devam etmesi için daima el ele gönül gönüle vermeliyiz.
Sağlık ve başarılarınızın devamını dilerim.