Lalabey
Gelişim Enstitüsü tarafından Ankara’da 17 Ocak tarihinde düzenlenen İnsan
Kaynakları Semineri’ne katılıp da memnun kalmayan kimse olmadığı üzere ,bu
defa ikinci Seminer haberini duyar
duymaz kayıt için arayıp 28 Mart tarihli etkinlik için de kaydımı yaptırmıştım.
Öncelikle
Sayın Murat SAYIMLAR beyefendi ve Lalabey Ailesinin tüm fertlerine her yönüyle
takdire layık ilgileri,İnsan Değerlerine olan samimi öncülükleri ev sahiplikleri nedeniyle
çok Teşekkür ediyorum.Murat
SAYIMLAR hocamızın bütün katılımcıların ilgi ve keyifle takip ettiği
sunumlarında ifade ettiği hususlar ve örneklemeleri konunun daha derin bir ilgi ile takibine
kuşkusuz zenginlik kattı,Diğer yandan İl dışından bile gelip faydalanmayı
hedefleyen İK’ cı arkadaşlarımız ve Ankara'dan katılan arkadaşlarımızın hepsi bu konuda deneyim ve fikir sahibiydi.Bu nedenle nezih bir katılımcı grubun tam yetişkin eğitimine yaraşır katkı ve katılımları
ise paylaşıma çok daha lezzetli bir hal kazandırdı.Murat bey’in sunumunda dile
getirdiği içeriğin ise bugün yarın inşallah tüm Lalabey etkinlikleri sonrası
uygulandığı üzere sitede video çekimleri ile tümüyle ilgi duyan İnsanlara
paylaşıma açılacağını bildiğimiz için bu etkinliğin içeriğine de çok fazla
değinmeye gerek kalmıyor.Ancak aklımızda yer eden genel başlıklara
kısaca bir değinmek ister isek;
Bütün
Organizasyonların faaliyetlerinin iki önemli ayağının bulunduğu,bunların
birincisinin TAKTİK/UYGULAMALAR, ikincisinin ise STRATEJİLER olduğu,Bir bünyede
tüm adımların bu iki temel üzerine kurulu olduğu.Şayet işlerde bir aksama ya da
sorun oluşmuş ise bunun nedenlerinin bu
ana unsurların hangisine dayalı olduğu yaklaşımı ile yaklaşıp,bu çerçevede iyi
ve doğru bir tespit ve analiz yapmak
gerektiği.Bütün çıkış noktalarının irdelenerek, işin kaynağına ve soruna neden
olan sorunların köklerine inmek ve bu noktadan yukarı tüm etkileşimleri ile
beraber, tıpkı denize atılan taşın tepkimesinde olduğu gibi aşağıdan
yukarı,içten dışa doğru bir teşhisin ancak doğru çözüme yönelik bir çaba
olabileceği.Uygulamalar doğru fakat yine sorun mevcut ise bu defa Stratejilerin
tekrar gözden geçirilmesi ve uygun revizeler ile müdahale gerekli
olduğu.Organizasyonların hamilerinin ve bu bünyede çalışanların,rakiplerin hesinin ortak paydasının hepsinin İNSAN olması olduğu bu bakımdan İNSAN’ ın Nesne olmayıp Özne değer olarak tanımlanması ve Çekirdek
Merkez Değer olarak yerinde bulunmansın en gerçekçi ve ihtiyaç çözüm yaklaşımı
olacağı Murat bey’in dikkat çekmek istediği husus du diyebiliriz.Murat bey’in beyefendi kişiliği konulara olan üstün hakimiyetinden diye düşünüyorum,kendisine İlişki Yönetimi
ekseninde biraz daha detay isteğimizi tevazuyla karşılayıp .bir anekdotla da süsleyip bıraktığı
memnuniyet ise muhteşemdi diyebilirim.
Bu arada
Ankara’da bulunan İK ‘cılar ve Samsun,Sakarya gibi diğer İllerden gelen
arkadaşlar olarak bizlerinde hem tanışma,kaynaşma hatta dayanışmalarımıza varan vesile oldu bu Seminer.Bu güzel etkinliklerin ve buluşmaların daim olması ve
En İyi Dileklerimle,
İlgili seminerin konu başlığı ve notlarınız içeriğinde yer alan "İnsan’ın Nesne olmayıp Özne değer olarak tanımlanması ve Çekirdek Merkez Değer" yaklaşımı çok olumlu. Bildiğim kadarıyla İK'dan İD'ye geçiş fikri ülkemiz çalışma yaşamında çok nadiren anılan bir husus. Umarım, Lalabey'in bu girişimi konunun ortama ve platformlara taşınmasında, ortak bir bilincin oluşmasında hatta bir paradigma değişimine vesile olmasında etkili olur, değeri anlaşılır. Bu semineri düzenleyen Lalabey'e bu bağlamda teşekkür ve takdirlerimi sunarım. Yıllardır bu hususta Don Kişot misali uğraşan biri olarak -gırtlağımız yırtıldı- nihayet bu çok önemli konunun kurumsal bazda gündeme gelmesi şahsımı ihya ve mutlu etmekte. Dileğim bu yöndeki girişimlerin yaygınlaşması ve insanı herhangi bir eşya olarak gören tipik sömürgen görüşün uydurduğu "kaynak" sözcüğünün bertaraf edilmesidir. Bir dönem Linkedin'deki çeşitli gruplarda Çiler Yıldız Hanımın bu konuda açtığı tartışmanın anlamı, dolayısıyla değeri çok küçük bir azınlık tarafından kavranabilmişti. Umarım, takdire şayan paylaşımınız sayesinde Lalabey'in girişimleri daha yaygın bir biçimde duyulur ve hak ettiği ilgiyi bulur. Şahsım adına bu girişimi gönülden destekliyorum; daha önce de çeşitli platformlarda söz konusu girişimi örnek ve referans olarak göstermiştim. Bilhassa genç nesil İK'cıların son derece duyarlı olmasını temenni ederim (özellikle erkeklerin, genç kızlarımız diğer pek çok konuda olduğu gibi bu hususta da oldukça öndeler). "İsim değişikliği önemli değil, içerik önemli" diyerek bu mevzuyu dikkate almayanlara tekrar belirtmek isterim; yüksek değerli her şeyin bir kalıbı, bir biçemi vardır; her işe isim ve biçimle başlamak önemlidir. Allah doğada yarattığı her şeye hem biçim, hem anlam vermiştir. Meyvelerin kabuğu olmasaydı, alelade çöp olurlardı. Paylaşımınız için tekrar takdir ve teşekkürler.
YanıtlaSilSelam ve saygı ile.
Mehmet bey,
SilBu çok önemli konuya olan duyarlılığınız ve güzel yorumlarınız ile sağladığınız değerli katkıdan dolayı sizlere çok Teşekkür ederim.
Bil mukabil,Önce İnsan ve İnsani Değerler.