İnsan
Kaynakları Yönetimini oluşturan bileşenlere ve temel faaliyet alanlarına bir
göz atacak olursak;
-İş analizi,
-İşe alım/Seçme
ve yerleştirme,
-Oryantasyon,
-Eğitim ve gelişim,
-Performans değerlendirme,
-Kariyer
yönetimi,
-Bordro ve
ücret işlemleri,
-Yetenek
yönetimi,
-Yükseltme,
- Yan haklar,
-İş gören
sağlığı ve güvenliği,
-İş gören devir
oranı izleme.
Başlıkları
şeklinde karşımıza çıkacaktır.
İnsan
Kaynakları Yönetiminin bu temel faaliyet alanları kendi nezdinde ayrı ayrı
öneme sahiptir.
Bununla beraber
tüm yönetim ve liderlik rollerinin genel odak noktası nedir desek: belirlenen
organizasyonel amaç ve hedefler doğrultusunda farklı etkileşimlerin yönetimi ve
gerekli planlama, organizasyon kurma, yönderlik etme, koordinasyon oluşturma, rehberliği
de kapsayan bir kontrol sağlama yanında; temsil edilen organizasyon için genel
ve yakın çevre uyumunun sağlanabilmesi, beklenmeyen değişimlerin kontrol altına
alınıp yönetilmesi bakımından gerekli önlemlerin
tespiti, bu çerçevede planlı uygulamaların yürütümünü bu sorunun genel bir
cevabı olarak değerlendirmek mümkün olabilecektir.
İnsan
Kaynakları Yönetiminin süreçleri de birbirleriyle bağlantılı olmakla, doğrudan veya
dolaylı etkileşimli bir döngüye sahiptir. Mesela oryantasyon uygulamaları ne
kadar iyi yürütülürse, organizasyona yeni katılan personelin bu kuruluştaki
amaç, hedef ve kurumsal değerleri tanıma ve adaptasyonu aynı ölçüde yüksek
derecede gerçekleşecek, bu itibarla kurum kültürü, organizasyonel misyon, vizyon
personel tarafından benimsenecek,
dolayısıyla hem personelin uyum ve performansı olumlu şekilde gelişecek, hem de
işletmenin bünyesine kazandırdığı çalışanlarını elde tutma düzeyi olumlu
etkileşimde seyredecektir.
Etkili yönetim
için örnekte vurgulandığı şekilde bütünsel
bir yaklaşımın benimsenmesi ve kararlılıkla izlenip uygulanması bugün her
organizasyon açısından temel stratejik paradigma değerinde kendini
göstermektedir.
İnsan
Kaynakları Yönetiminin bileşenleri, süreç ve faaliyetleri de aynı paradigma
üzere bir bütünsellik içermelidir. Bu manada güçlü bir korelasyon kurulması ve
sürdürülmesi gereken, hatta kritik eşik değerinde öne çıkan İnsan Kaynakları
Yönetimi alanı ise; kuşkusuz ’’ seçme ve yerleştirme’’ olarak karşımıza
çıkacaktır.
Gömleğimizin
ilk düğmesi yanlış iliklenirse, tüm düğmeler bundan etkilenecektir. Tren yanlış
istikamette yol alıyorsa doğru yöne yönelip koşmanın hiç bir faydası
olmayacaktır. Bu nitelemeleri aynı eksende daha da çoğaltmak mümkün.
-İnsan
Kaynakları Yönetiminde seçme ve yerleştirme alanı yeteneklerin işletmeye
kazandırılması olarak yetenek yönetimine.
-Yönetici
adaylarının belirlenip işletmeye yedekleme sağlamasıyla yükseltmeye.
-Yeteneklerin sahip oldukları potansiyelle kesişen,kendilerini geliştirebileceklerine inanacakları bir kurumsal kültür ve iklimle buluşmalarıyla iş gören devir oranıyla.
Doğrudan, diğer
alanlarla ise en az dolaylı şekilde etkileşimi söz konusudur.Bu bakımdan olabildiğince iyi tasarlanmış ve doğru gerçekleştirilmiş her bir seçme ve yerleştirme projesinin,aynı zamanda işletmenin sağlam temellere inşa edilmesi,rekabet gücü elde etmesi ve sürdürülebilirlik kazanması anlamında da değerli bir yatırım hamlesi niteliği taşıdığı bilinmelidir.
Netice
itibarıyla seçme ve yerleştirme konusu İnsan Kaynakları Yönetimi içerisinde tüm
bileşenler, süreçler ve faaliyet alanlarıyla doğrudan olsun, dolaylı olsun mutlak
etkileşim içerisinde olan. Çarpan etkisi en yüksek seviyede bulunan etkileyen
faktör özelliğine sahip bir alan olup, İnsan Kaynakları Yönetiminin kurgusunda ve
uygulanmasında bu farkındalıkla kabul görecek genel stratejiler, işletmedeki
bölümler arasında seçme ve yerleştirme uygulamalarında yakalanacak iş birliği
ile İnsan Kaynakları Yöneticilerinin bu yöndeki yetkinlik ve uygulama becerileri aynı ölçüde işletmelerin de başarılarını tayin edecektir.
Paylaşmak
sevgidir, berekettir.
Nedim İleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder