Günümüz sosyal hayatı içinde hepimizce çok sık karşılaşılan bir durumdan söz etmek istiyorum.Hepimiz sürekli olarak bir grup veya topluluk içinde yer alıp aidiyet duygumuzu beslemek isteriz.
Aslında oldukça normal bir durum bu yaklaşımımız.Çünkü insan ihtiyaçları pramidinin bir iki basamak ötesi de ; kişinin ait olma diye bir ihtiyacınıdan söz ediyor ve bu olguyu tarif ediyor.Konuya bu açıdan baktığımızda hepimizin bu manada kimi zaman mesleki dayanışması kimi zaman hemşerilikten kaynaklı yardımlaşma ve dayanışma platformlarında ve çeşitli gönüllülük çalışmaları içinde yer aldığımız görülecektir.Buraya kadar pek yadsınacak bir husus yok.
Burada değinmek istediğim bu ve benzeri ortamlarda özellikle de işyerlerinde meydana gelen biraraya gelmelerde çok sıklıkla karşılaşılan bir durum olan ve yazının konu başlığı : biliyor görünme çabaları.Onca yersiz zahmet ve boşa geçen zaman ve maalesef hiç kayda değer bir getirisi olmayan bu tutumlardan sakınıp uzak durmaksa bize yakışan elbette.Ayrıca bu türlü tutumlarımızdan oluşacak kayıp sadece zaman hırsızlığı ile sınırlı olmayacak samimiyet bakımından da bizim intibamıza ve imajımıza olumsuz tesir edecektir.
Özetle bilmek öğrenmek elbette hepimize çok lazım. Hepimiz için ihtiyaçlar sıralamasında ilk sırada ve süreklilik arz eden özgün bir durum.Ancak burada önemli olan ve gerekli olan biliyor görünmeye yönelik nafile çabalardan arınabilmemiz.
Bunun yerine zamanımızı gerçek bilmeye dönük öğrenmeyle değerlendirmek ve böylelikle herşeyi olmasa da yeterince ve gerektiğinde ihtiyacımıza cevap olabilecek öğrenmelere sahip olabilmemiz.Bu kapsamdaki en önemli öğrenmenin ise ;öğrenme ihtiyacımızın sürekli olduğuna ilişkin farkındalığımızın bulunması ve her daim yeni öğrenmelere açık olmamız diyebiliriz.
Paylaşmak Sevgidir,Berekettir.
Nedim İleri
Kişisel web :nedimileri.com
Blog :nedimileri.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder