Çalışan
Bağlılığı konusunda araştırmalar yapılıyor belki de; bu araştırmaların ne
kadarı Kurum veya Kuruluşlarca bu konuya verilen önem dolayısı ile durum tespiti ve önlem almak maksadıyla araştırma ünitelerinden destek istendiği için yapılmış? işin
bu tarafı da bir araştırma konusu.Niyeti de samimiyet ve tutarlılık tarafını da bu yaklaşım belirler diye
düşünüyorum.
Bu sahiplenme
varsa zaten bu husus bir düşünceden somut ihtiyaca dönüşmüş ve bütünsel olarak
benimsenmiş ve İK departmanına yetki devri ile delege edilmiş durumdadır .İK
departmanı bu safhada bu güçlü desteği
de almış olmakla bu politikayı en uygun
şekilde işleyecek ve güncel destekleyici ilkeleri de takip ederek başarılı bir
sonuca taşıyabilecektir.
Bu
vurguyu yaptıktan sonra simdi de özet olarak sırası ile çalışana aidiyet
duygusu konusundaki düşüncelerimizi
maddeler halinde sıralayacak olur isek,
Yapıda benimsenmiş önemli bir
politika da Kurumsallaşma olmalı,bu manada
evrensel ve etik değerler ile ilkeler takip edilmeli bunu çalışanlar algılamalı.
Maddi hakların mutlaka süresinde
takdim edilmesine özen gösterilmeli
İzin,istirahat raporları vb.
özlük haklar ve sosyal sigorta alanındaki sorumluluklar konusunda titiz davranılmalı.
Çalışanların bu ortamda
çalışmaktan kendilerini mutlu hissedecekleri elverişli fiziki ofis ortamı
sağlanmalı.
Ulaşım servisi, kreş,misafirhane,lojman gibi destekleyici
uygulamalar hayata geçirilmeli,
Çalışanların iş saatleri dışında da
(yeri geldiğinde aileleri ile birlikte) çalışma arkadaşları ile bir araya gelip
kaynaşmaları açısından sosyal tesisler oluşturulmalı.
Kalitenin ve gelişimin önemine
vurgu yapan, eğitim ve sürekli öğrenen
bir organizasyon şartları yakalanmalı.
Bünyeye özgü sosyal sorumluluk
projeleri ile sinerjik katma değer
üretme faaliyetlerine yer verilmeli.
Çalışanın kendisini var ve
değerli hissetmesini sağlayacağı katılım imkanları ve fikirlerini,önerilerini
paylaşabileceği katılım araçları sunulmalı.
Hatanın çalışma ortamında olası bir durum olup,tekrarını önleyici ve hiç
oluşmadan önleyici rehberlik üniteleri oluşturulması.
Ödül ve takdir mekanizması işler
olmalı.
Biz ve ekip anlayışının zarar da
da, kar da da geçerli kılınması.
Sevgi ,samimiyet ve hoşgörünün
üstler arası ve tüm rol modellerden astlarına yansıması.
Bilişim çağına uygun biçimde yatay
organizasyon yapılanması.
İş ve görev tanımlarının net
olarak belirlenmiş olması ve sorumluluk ile yetkinin uyumluluğu,delegasyona
gerektiği ölçüde yer verilmesi.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün
olup,hepsine ilave olarak da;tüm çalışanların mevcut potansiyelini bu ortamda sergileyip yetkinliklerini geliştirebileceğine
inanması özellikle de; . Kurum veya Kuruluşun cevheri olan Üstün Yetenekli
Mensupların!.
Nedim Bey aidiyet konusu ile alakalı paylaşımınız için teşekkür ederim.
YanıtlaSilBu konu ile alakalı aslında ne yazılsa söylense azdır.Zira ülkemizde maalesef işletmeler tam anlamı ile kurumsallaşamadığından ötürü çalışan aidiyet konusunda sıkıntılar yaşanmıyor değil.En çok yaşanan şeyler çalışanın kısa bir süre sonra işinden ayrılması veya verimsiz çalışması gibi.
Personel yönetimini sadece personel bulma ve bordro süreci olarak algılayan işletme ve üst yönetimler aidiyet konusunda da başarısız olacakları kesindir.
2011 yılında PERYON Kongresinde Pozitif Yönetimin Sırrı adlı sunumuyla İdil Türkmenoglu konuşmacı olarak yer almıştı.İdil hanım kısaca şöyle diyordu;Çalışanı ücret tatmin eder motive etmez.
Motive eden faktörleri ise şöyle sıralamıştı;1-Çalışana sorumluluk vermek 2- İşini zenginleştirmek,keyf almasını sağlamak 3-Kişisel Gelişim İmkanları sunmak 4-Güçlü yönlerini kullanmak
Aidiyet duygusunu çalışanın tatması için öncelikle bence yukarıda İdil hanımın bahsettiği maddeleri kurum ve yönetici uygulaması gerekmektedir.
Çalışandan yüksek verim alınmak isteniyorsa ve çalışanının istikrarlı bir şekilde kuruma bağlı kalması isteniyorsa işletme ve üst yönetimler çuvaldızı kendilerine batırmaları gerektiğini, yeni bakış açıları ve metodlarla insan kaynağına yatırım yapmaları gerektiği inancındayım.
Saygı ve selamlarımla
Gökhan bey Merhaba,
YanıtlaSilÖncelikle güzel yorumunuz ve katkınızdan dolayı size çok Teşekkür ederim.
Sizinde belirttiğiniz üzere bu konunun çok önemli ve süreçte söz sahibi bir konu olduğunda herkes hemfikir.
Ancak bundan sonra niyet önemli,yani bu konunun önemini kabul eden süreç sahipleri bu konuyu samimiyetle gündemlerine alıp eğilmeleri ve gereken önemi vermeleri ise,hem süreç ekibini hem de süreç sahibini memnun edecek bir kazan kazan durumu oluşturacaktır.
Konunun bu şekilde platformlarda başlık olarak işlenmesi dahi farkındalık ve gelişime katkı yapacağını düşünüyorum.
Sağlık ve başarılarınızın devamını dilerim.