9 Aralık 2012 Pazar

ÇALIŞANA AİDİYET KAZNDIRMAK KONUSUNDA NİYET SAMİMİ İSE SONUÇ DA MUTLAKA VERİMLİ OLACAKTIR.


         Çalışan Bağlılığı konusunda araştırmalar yapılıyor belki de; bu araştırmaların ne kadarı Kurum veya Kuruluşlarca bu konuya verilen önem dolayısı ile durum tespiti ve önlem almak maksadıyla araştırma ünitelerinden  destek istendiği için yapılmış? işin bu tarafı da bir araştırma konusu.Niyeti de samimiyet ve tutarlılık  tarafını da bu yaklaşım belirler diye düşünüyorum.

Bu sahiplenme varsa zaten bu husus bir düşünceden somut ihtiyaca dönüşmüş ve bütünsel olarak benimsenmiş ve İK departmanına yetki devri ile delege edilmiş durumdadır .İK departmanı  bu safhada bu güçlü desteği de almış olmakla bu politikayı  en uygun şekilde işleyecek ve güncel destekleyici ilkeleri de takip ederek başarılı bir sonuca taşıyabilecektir.

        Bu vurguyu yaptıktan sonra simdi de özet olarak sırası ile çalışana aidiyet duygusu konusundaki düşüncelerimizi  maddeler  halinde  sıralayacak olur isek,
Yapıda benimsenmiş önemli bir politika da Kurumsallaşma olmalı,bu manada  evrensel ve etik değerler ile ilkeler takip edilmeli  bunu çalışanlar algılamalı.
Maddi hakların mutlaka süresinde takdim edilmesine özen gösterilmeli
İzin,istirahat raporları vb. özlük haklar ve sosyal sigorta alanındaki sorumluluklar  konusunda titiz davranılmalı.
Çalışanların bu ortamda çalışmaktan kendilerini mutlu hissedecekleri elverişli fiziki ofis ortamı sağlanmalı.
Ulaşım servisi,  kreş,misafirhane,lojman gibi destekleyici uygulamalar hayata geçirilmeli,
Çalışanların iş saatleri dışında da (yeri geldiğinde aileleri ile birlikte) çalışma arkadaşları ile bir araya gelip kaynaşmaları açısından sosyal tesisler oluşturulmalı.
Kalitenin ve gelişimin önemine vurgu yapan, eğitim ve  sürekli öğrenen bir organizasyon  şartları yakalanmalı.
Bünyeye özgü sosyal sorumluluk projeleri ile sinerjik  katma değer üretme faaliyetlerine yer verilmeli.
Çalışanın kendisini var ve değerli hissetmesini sağlayacağı katılım imkanları ve fikirlerini,önerilerini paylaşabileceği katılım araçları sunulmalı.
Hatanın çalışma ortamında olası  bir durum olup,tekrarını önleyici ve hiç oluşmadan önleyici rehberlik üniteleri oluşturulması.
Ödül ve takdir mekanizması işler olmalı.
Biz ve ekip anlayışının zarar da da, kar da da geçerli kılınması.
Sevgi ,samimiyet ve hoşgörünün üstler arası ve tüm rol modellerden astlarına  yansıması.
Bilişim çağına uygun biçimde yatay organizasyon yapılanması.
İş ve görev tanımlarının net olarak belirlenmiş olması ve sorumluluk ile yetkinin uyumluluğu,delegasyona gerektiği ölçüde yer verilmesi.
Bu listeyi daha da uzatmak mümkün olup,hepsine ilave olarak da;tüm çalışanların mevcut potansiyelini  bu ortamda sergileyip yetkinliklerini geliştirebileceğine inanması özellikle de; . Kurum veya Kuruluşun cevheri olan Üstün Yetenekli Mensupların!.

2 yorum:

  1. Nedim Bey aidiyet konusu ile alakalı paylaşımınız için teşekkür ederim.

    Bu konu ile alakalı aslında ne yazılsa söylense azdır.Zira ülkemizde maalesef işletmeler tam anlamı ile kurumsallaşamadığından ötürü çalışan aidiyet konusunda sıkıntılar yaşanmıyor değil.En çok yaşanan şeyler çalışanın kısa bir süre sonra işinden ayrılması veya verimsiz çalışması gibi.
    Personel yönetimini sadece personel bulma ve bordro süreci olarak algılayan işletme ve üst yönetimler aidiyet konusunda da başarısız olacakları kesindir.

    2011 yılında PERYON Kongresinde Pozitif Yönetimin Sırrı adlı sunumuyla İdil Türkmenoglu konuşmacı olarak yer almıştı.İdil hanım kısaca şöyle diyordu;Çalışanı ücret tatmin eder motive etmez.

    Motive eden faktörleri ise şöyle sıralamıştı;1-Çalışana sorumluluk vermek 2- İşini zenginleştirmek,keyf almasını sağlamak 3-Kişisel Gelişim İmkanları sunmak 4-Güçlü yönlerini kullanmak

    Aidiyet duygusunu çalışanın tatması için öncelikle bence yukarıda İdil hanımın bahsettiği maddeleri kurum ve yönetici uygulaması gerekmektedir.

    Çalışandan yüksek verim alınmak isteniyorsa ve çalışanının istikrarlı bir şekilde kuruma bağlı kalması isteniyorsa işletme ve üst yönetimler çuvaldızı kendilerine batırmaları gerektiğini, yeni bakış açıları ve metodlarla insan kaynağına yatırım yapmaları gerektiği inancındayım.

    Saygı ve selamlarımla

    YanıtlaSil
  2. Gökhan bey Merhaba,
    Öncelikle güzel yorumunuz ve katkınızdan dolayı size çok Teşekkür ederim.
    Sizinde belirttiğiniz üzere bu konunun çok önemli ve süreçte söz sahibi bir konu olduğunda herkes hemfikir.
    Ancak bundan sonra niyet önemli,yani bu konunun önemini kabul eden süreç sahipleri bu konuyu samimiyetle gündemlerine alıp eğilmeleri ve gereken önemi vermeleri ise,hem süreç ekibini hem de süreç sahibini memnun edecek bir kazan kazan durumu oluşturacaktır.
    Konunun bu şekilde platformlarda başlık olarak işlenmesi dahi farkındalık ve gelişime katkı yapacağını düşünüyorum.
    Sağlık ve başarılarınızın devamını dilerim.

    YanıtlaSil