31 Mayıs 2013 Cuma

SEVMEK İÇİN ÖNCE SEVMEYİ BİLMEK GEREK


              Sevmek kelimesi bile kulağa hoş, sevilmekten öte bir güzellik. Sevmek için önce sevmeyi bilmek, sevgiyi tanımak ve bütün benliğinde hissetmek gerek.
            Sevmek hiç de öyle kolay ve zahmetsiz bir durum değil. Sevdiğini hissetmek için her şeyde olduğu gibi önce derin bir emek gerek.Gerçekten sevmek öyle sanıldığı gibi kolay değil.Sevmek katıksızca,her türlü beklentiden ve riyadan uzak ise ancak o zaman Sevmek demek.Sevmek kusur aramadan; Hz..Mevlana’nın ‘Kusur bulmak için bakma birine,bulmak için ararsan bulursun,kusuru örtmeyi marifet edin kendine,işte o zaman kusursuz olursun.’sözünde olduğu gibi.Tüm eleştirilerden ve değerlendirmelerden arınmışça berrak  ve yalın.Sarp yamaçlardan karların arasından süzülüp coşan  su gibi saf ve temizce olanıdır Sevmek.
  Yoksa mütekabiliyetlere göre kıyas tutulup,menfaat kollarcasına şartlara koşulmuş, samimiyetten uzak  tebessümler,canımlar,cicimler!!!  maalesef Sevmek değil.Hele fedakarlık göstermeden hiç zahmet üstlenmeden  olanı asla Sevmek değil.Böylesi olsa olsa yapmacık ya da desinlere hizmet yersiz göstermelik.. Masum sayılabilecek bir tek istisna varsa o da ,Sevmenin Ne Olduğunu Bilememek.Çünkü Sevmek bilen zaten zahmetsiz,meşakkatsiz olanın Sevmek olmadığını bilir.Sevmesini bilen çok şanslıdır,Sevgiyi tatmıştır,dolayısıyla o artık en zengindir.
Yalnızca ve bir tek paylaştıkça çoğalan: Sevmek

20 Mayıs 2013 Pazartesi

BİLGİ İNSANLAR İÇİN İSE GÜÇ VE ERDEM






Önce tarım çağı ve devindiren unsur tarım, toprak. Daha sonraları meydana gelen gelişmeler ile sanayi dönemi ve devinimde etkili araç keşfedilen makineler.
            Sonrası ise hepimizin bildiği üzere bilgi çağı ve devinim kaynağı ise bilgi. Öznenin maksatlı yönelimi ile nesnelere doğru yaptığı yolculuk ve bu irtibat neticesi oluşan çıkarımların ışığında daha fazla yenileşim daha fazla gelişim. Verilerin sentezlenip çeşitli aşamalardan geçirilmesi, sahasına yönelik enformasyona dönüşmesi ve işlenip kullanıma sunulması. Işığının mutlak fark edilip uğradığı alanda kesin olarak hissedilmesi söz konusu bir faktör. İnsanlar için mutlak ihtiyaç unsuru. Hem değer hem de katma değere ulaştıran avantaj bir olgu. Bilgeliğin temeli.
            Bilginin İnsanlara fayda sağlamak maksadına yönelik olarak üretilmesi ve de doğru yerde doğru şekilde kullanılması ;bilginin gücü olacaktır.En önemli bilgi de bu olsa gerek. Bunun için de bilgi gerekiyor. Bilginin Yönetilmesini Öğrenmek, Bilmek ve Uygulamak Gerekiyor.Ayrıca bilgininin işlenmesi ve işler hale gelmesi için tecrübeyle buluşması elzem. Bilgi sisleri aydınlatan ışık olup,İnsanlığın hayrına ve tüm canlıların yararına işlemesi durumunda ise erdem. İşte bunları fark etmek ve görmek için öğrenme okuryazarlığı gerekiyor. Fark ettikçe öğrenme ve gelişim, gelişim artıkça da fark etme gelişiyor.
               Paylaşmak Sevgidir,Berekettir. 

14 Mayıs 2013 Salı

GERÇEK MAKAM GÖNÜLLERDE KURULUR


,
            Hepimiz daha üst konum sahibi olmayı ve daha fazla İnsan tarafından sözlerimizin dinlenmesini ve daha fazla hükmetmeyi isteriz. Bir diğer önemli husus ise bu durumu üstünlük ve itibar sahibi olmanın yegane öğesi zannederiz.
            Düşünelim ki bir role atandık. Bu rolümüz gereği, söz konusu İşletme tarafından bize tanınan temsil ölçüsünde de birtakım formel yetkilere sahip oluruz. O işletmede bizim için oluşturulan kaşemiz ölçeğinde de sorumlu olduğumuz departmanın işlevsel talimatlarını ekip arkadaşlarımıza yöneltir, delege ederiz. Birlikte mesai ürettiğimiz İnsanlar bizim bu talimatlarımızı temsil gücümüz ile paralel olarak takip edip neticelerini sunarlar. Yani burada sadece üst/ast ilişkisi söz konusudur. Ekip elemanlarımıza planlanan işlerin istenilen sürede ve vasıfta gerçekleşmesi bakımından Koordinasyon sağlar, belirlenmiş iş kurallarına uygun mesai yapmaya davet eder ve aksi durumlarda yine belirlenmiş yaptırımları uygulama yetki ve sorumluluğuna sahip oluruz. Kısacası yönetme çerçevemiz belirlidir, hareket kabiliyetimiz ise temsil düzeyimiz ve sahip bulunduğumuz unvan ile sınırlıdır.
            Oysa her daim İnsanların Sevgisine talip olmalıyız.Bir nöbet ile bize verilen sorumluluğu fırsat bilip, ekip üyesi arkadaşlarınızın ve hizmet ürettiğimiz İnsanların  Gönüllerinde yer edinmeyi hedeflemeliyiz.Ekip arkadaşlarımızın sevinçlerini, üzüntülerini paylaşmalıyız.İmkan dahilinde sorunlarını ve beklentilerini paylaşmaya çalışıp,onların bizim için değerli olduklarını hissettirmeye özen göstermeliyiz. Bu düstura uygun ilkeleri benimsemeli ve uygulamalıyız.Bunu başarabilir isek İnsanların Sevgilerini ve Saygılarını kazanarak onların Gönüllerinde Yer Tutabiliriz ki, Gerçek ve Kalıcı ,Sınırsız Etkiye sahip Makam da bu olacaktır.