28 Mayıs 2014 Çarşamba

BİLGİ ANCAK KULLANILIR VE FAYDAYA DÖNÜŞÜRSE ETKİLİDİR


Arsa ile harita aynı şey mi? Aynı şekilde merayla otlak da benzer kavramlar gibi görünse de aynı şey değil. Basketbol ile futbol ayrı ayrı spor dalları. Basket oynarken kullandığımız yöntemle futbol oynayabilir miyiz? Şüphesiz ki oynayamayız.
Bu manada daha çok şey söyleyebiliriz. Yine meslek tanımları özgün olmakla beraber bugün bu ayrımları belirlemek ve standart kazandırmak için kapsamlı çalışmalar yapılıyor. Bir mesleğin yeterlilik durumları neler veya neler olmalı. Meslek standart kodları neler veya güncel olarak nasıl daha iyi ve doğru tanımlanabilir konularında çok detay çalışmalar yapılıyor.
Özetle bahsettiğimiz bu ayrıntılara bilgiye erişim sayesinde sahip olabiliyor ve bir diğer anlamda bu bilgiler bize rehberlik ediyor, ışık tutuyor. Dolayısıyla bilgi ve bilgiye yönelik enformasyon üretimi çok önemli ve hayatın her alanında temel unsur. Bilgi yolda yürümek için hepimize pusula değerinde ihtiyaç.
 Bilgi sahibi isek;
Haritanın arsanın kendisi olmasa da bulunduğumuz yerden çıkarımlar yapmak bakımından çok değerli olduğunu.
Meranın arazi sahiplerince hayvanların beslenmesi için özel olarak oluşturulmuş alan olup, su veya dere yatağı kıyılarında kendiliğinden yetişin otlardan bezenmiş alanın ise otlak olduğunu,
Basketbolun beş sporcu ile ve tamamen kendine özgü kuralları ile sergilenen bir spor oyunu olup, futbolun ise on bir sporcu ile yine tamamen kendine münhasır belirlenmiş kurallara sahip bir spor oyunu olduğunu,
Bir işin mesleki tanımı, yeterlilik ve standart normlarının ise; bu alanda belirlenen kuruluşların oluşturdukları ekiplerce yürütülen teknik çalışmalar neticesinde hazırlanıp, yine bu meslek için önerilen yeterlilik-standart kodlarının bu işlem için onaya yetkili kuruluş tarafından uygun görülüp onaylanması sonucu bütüne ilan edilip kesinleşmesi olduğu,
Netice olarak bu ve benzeri nosyonları: öznenin maksatlı yönelimi ve bilinçli çabası sonucu erişeceği bilgisi daha iyi ve doğru anlaşılır kılacaktır.
Biraz önce de değindiğimiz üzere burada da temel unsur bilgi. Bilgi için güç diyebiliriz mutlaka.
Ancak bilgi İnsan için olunca güç ve erdem. Bununla beraber bilginin harcının emek olduğu, tecrübe ve sinerji ile yoğrulduğu.
Paylaşılıp bir faydaya dönüşmeyince de maalesef hiçbir anlam ve değeri bulunmayacağı öncelikle bilinmelidir.
Bu araya bir anekdot eklemek istiyorum. 2000 lerin başı gibi bir tarihte ve o zaman bilgisayar bile diyemeyeceğimiz bir terminal makinesinin klavyesi çalışmıyor. Bu arada bu makinenin konumlu olduğu yer işlerin oldukça aktif olduğu bir alan. Doğal olarak da çalışmalar bu durumundan menfi olarak etkileniyor. Yöneticimize konu iletilmiş, kendisi de bu konuyu bana yönlendirmişti. Ben de ilk iş olarak elektrik aksanı açısından yaklaşıp bu yönlerini taradım. Bağlantılar normal ancak yine netice yok. İkinci adım olarak hemen teknik servise telefonla ulaşıp durumu iletip, destek istedim. Servis yetkilisi beni dinledikten sonra;  o klavyenin arka yüzeyinin hemen ortasında bir düğme olacağını ve bu düğmenin cihazın estetiğine uygun görünümde olduğundan dikkatli incelenmesi halinde ancak fark edileceğini, bu düğmenin üzerinde ise sıfır ve bir ibarelerinin bulunup ancak bir konumunda iken çalışıp, sıfırda kapalı anlamına geldiğini belirtti. Gerçekten çok dikkat etmeyince fark edilmeyen düğmeyi tespit edip çalışmasını sağlayacak konuma getirdik. Makine çalıştı İşler tekrar normal seyrine döndü. Hemen ne mi yaptık? . Bir not kâğıdına: dikkat klavye arka yüzeyinde bulunan düğmesi bir konumunda iken çalışır diye okunaklı bir şekilde yazıp bu cihazın üst yüzeyine sabitledik. Muhtemelen görevlilerce yapılan temizlik sırasında oluşabileceğini düşündüğümüz bu durumun tekrar etmemesi ve çalışmaların bu nedenden artık hiç etkilenmeden devam etmesini hedefledik.
Bir de; öğrenilen bilginin depo olarak bir kıymeti harbiye taşımayıp ancak uygulamaya taşınması, işler halde olması, İnsanlara faydaya, hizmete dönüşmesi halinde gerçek değerine ve ederine erişeceği ise aşikar.
Paylaşmak sevgidir, berekettir.
            Nedim İleri
            Kişisel web        : nedimileri.com
Blog                   : nedimileri.blogspot.com
 

11 Mayıs 2014 Pazar

OLTAMIZI SÜREKLİ SUDA BULUNDURMALIYIZ Kİ, DALGA HALİNDE NETİCE ALALIM


            Geçenlerde bir arkadaşımız duyurulan kariyer meslek sınavını takip edemediği için kaçırdığını ve bu yüzden üzgün olduğunu söylemişti.
            Kısmet değilmiş deyip, bunu düşünmenin artık bir faydası olmayacağı ve yine yapılması gerekenin daha da odaklanarak arayışı sürdürmek olduğunda hemfikir olduk. Bir süre geçmişti ki bu arkadaşımızla bir yerde tekrar karşılaştık. Bu defa yüzünde çok mutlu bir ifade gözlerden kaçmıyordu. Önce mutad hal hatır sorduktan sonra hemen arkadaşımızın bu sevinçli halinin neye dayandığını sormadan edemedik.
            Arkadaşımız gayet memnun olduğu bu gelişmenin özetini bu defa biraz da kararlı mücadelenin ürünü olan başarmanın verdiği kıvançla aktarmaya başladı. Öncelikle bir önceki aşamadan kısa sürede sıyrılıp yeniden ne yapabilirime yönelmiş. Bu arada uzun soluklu bir kursa yazılmış. Bu süreç birbirini izleyerek üç aşamalı kursun basamaklarını birer birer başarıyla tamamlayarak hiç ummadığı seviyeye taşımış. Yorucu ve uzun soluklu bu sertifikasyon programını C seviyede başarmayı bile önemli bir hedef aşaması olarak belirlemekle, bu aşamayı önce bir tık yukarı daha sonra ise bu kadar konsantre iken ve hazır şartlar da müsait iken en üst düzeye taşımayı istemiş azim ve gayretin neticesi olarak da bu programı A düzeyinde başarı ile tamamlamış.
            Daha sonra mı? İşte asıl netice burada kendini göstermiş; bu eğitimi yapan kuruluş arkadaşımızın eğitim sürecindeki performansı ve öğrenme ile pratiğe dönüştürmedeki becerisinden çok etkilenmiş ve bizimle çalışır mısınız demiş.
            Arkadaşımız da bu eğitim süresinde işletmenin müşteri memnuniyeti anlayışı, kalite ve daha önemlisi İnsan Kaynakları yaklaşımlarından aldığı olumlu etkilenme sonucu hiç tereddüt etmeden; elbette benim için çok sevindirici bir gelişme deyip cevaplamış.
            Bu örnek de gösteriyor ki; daima aktif ve rotasını belirlemiş bir arayış ve kararlı, azimli, bilinçli bir çaba mutlaka başarıyı getiriyor. Ayrıca ’her deneme mutlak başarılı olmayabilir ancak başarılı sonucu elde edenler mutlaka deneyenlerdir.’ Dememişler mi? Yine Hz Mevlana’nın ‘’İnsanın kanadı gayretidir’’  sözü bu manada her şeyi özetliyor.
           
Paylaşmak sevgidir, berekettir.
            Nedim İleri
            Kişisel web        : nedimileri.com
            Blog                   : nedimileri.blogspot.com