4 Aralık 2012 Salı

ELİNLE IŞIĞI KAPATAMAZSIN, NAFİLE UĞRAŞMA,DOĞRU YERDE DUR Kİ, O IŞIKTAN SEN DE FAYDALANASIN.



Işık, karanlığı aydınlatan, bütün sisleri dağıtıp net ve doğru görmemizi sağlayan. Hepimizin mutlak ihtiyacı.  
Hepimiz, tüm insanlar daha iyi daha güzel olanın peşinde koşarız. Koşmasına koşarız da, elimizde bir harita yoksa ve de önümüzü, hedefimizi, yolumuzu belirlememizi, net görmemizi sağlayacak bir rehber. bir  ışık yoksa bu çaba bize ne fayda sağlar.
Işık varsa elimizde veya yanımızda o zaman tabi durum değişir, sis ve karanlık engel olmaktan çıkar. varış noktasını doğru görerek atacağımız her adım bizi belirlediğimiz yere ve hedefe doğru yönlendirir ve o istikamet doğru istikamet olur, nihayetinde de hedefe ulaşırız.
Peki, durum böyle iken ve ışık çok belirleyici bir anlam ve değer ifade ederken, biz o ışığı, kendimize lazım olan o değeri, parıltısından rahatsız olup engellemeye çalışırız, hem de ne yersiz çaba ile. Durumun acizliği olarak nafile de olsa ışığı elimizle kapatmak için uğraşırız. O an durum vahimdir ve ışığı elimizle parmaklarımızla perdeler, kendimizi kendi elimizle net görünmeyen yola mahrum bırakırız.
Bu zayıf egomuz bize bir fayda sağlamadığı gibi hem zaman hem de emek kaybetmemize yol açar. Diğer taraftan bu yolu kullanacak diğer insanların da ilerlemelerine gölge düşürür,dolayısıyla diğer insanların yararına engel  olamasak da aksamaya sebep teşkil ederiz.Oysa bir yandan da hepimiz biliriz ki,ışık bu sonuçta,kendi yolunu mutlak bulur ve aydınlığı ile sarıp aydınlatır çevresini.Netice itibarıyla ışık hepimizin olmazsa olmazı ve hepimize lazım. O halde  gereksiz kaprisleri bırakıp hem kendimizi boş zahmetlere atmayalım,hem de kimseye faydamız yoksa bile gereksiz engel teşkil edip zarar vermeme yoluyla olsun bulunduğumuz ortama fayda sağlayalım.Nafile çabaları terk edip kenarda doğru yerde durmasını bilerek de zaman ve emek kaybımızdan arındığımız gibi,o ışığın aydınlığından biz de yararlanalım. 

2 yorum:

  1. Nedim bey,
    Yazınızı keyifle okudum.Elinize sağlık. İnsanın her zaman kendisine set olan "ego"suna farklı bir pencere açmışsınız. Tasavvufta benzer bir temel var. "Işık İnancı". Alemde bulunan her nesnenin kaynağı kendi kudretinden fışkırıp yayılan ulu nurdur/ulu ışıktır. Yani insanın temeli ve aslı ışık'tır. İnsan-ı kamil bu ışıkla bütünleşmiş bir varlıktır. Dolayısıyla ne kendi ışığını farketmeyen ne de başkasının ışığını gölgelemeye çalışan bir beşer kamil olmaktan hayli uzaktır.
    Saygı ve selamlarımla,
    Banu ÇAKAR
    www.banucakar.com
    www.liderlikruhu.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banu hanım,
      Bu yorumunuz ve katkınıza çok sevindim.Size ne kadar Teşekkür etsem az.
      Selam ve saygılarımla,

      Sil