Bir çalışmanın başarı ile
sonuçlanması için güçlü bir motivasyon
en etkili araç ve de itici güçtür.Motivasyon faktörü her durum için olmazsa olmaz bir öneme
sahiptir.
Her
çalışma bir yolculuktur.Bu çalışmanın istenilen veya planlanan hedefe
ulaşabilmesi yolculuğun mutlu son ile buluşması için temel parametreler
bellidir.Hedef belirlenir ve bu uğurda yolculuk başlar.Bu hedefe ulaşılıp
başarılı sonuça ulaşılabilmesi için öncelikle bir Potansiyelin mevcut
olması,daha sonra bu potansiyeli Performansa çevirecek araçların olması ve de
tutku ile bu yolculuğun amacına ulaşması için,azimli,kararlı çabayı sergilemeyi
sağlayacak Motivasyonun bulunması.Bu adımların hepsi öncelikle bu yolculuğun
Lider’inin Motivasyon Gücü ve Etkili Motivasyon performansı ile doğrudan ilgilidir. Bir sporcu için kendisini çalıştıran
Antrenör ,öğrenci için,Aile,Eğitim-Öğretim Kurumları ve Öğretmen,bir ekip veya takım elemanı için
Ekip veya Takım Yöneticisi,bir Organizasyon için ise Organizasyonun Lideri bu
konunun Esin ve İlham Kaynağı kişisidir. Diğer bir deyişle; Motivasyon
sağlayacak konumdaki Yetkili,Sorumlu veya Lider başarının da başarısızlığında
hem hamisi hem de sahibidir.
Motivasyonun
daha doğrusu Etkili Motivasyonun sonuca ulaşmada çarpan katsayısı yüksek ve
Etkin Performansın esin kaynağı olduğu hususunda kuşku yok..Genel olarak
olumsuzluğu eleştirir,yermeyi hiç ıskalamayız
ancak Takdir etmek ve Teşekkür’ün ise
maalesef yeterince hakkını verdiğimizi söyleyemeyiz.Oysa sahada
yeteneğini sergileyen oyuncuya başarılı olması durumunda takdim edilen
Kupalar,Armağanların ve tüm Ödül’lerin hepsi bu Marifet ve Başarıyı Taltif
etme,Özendirme amacına yönelik Pekiştir geç araçları değil mi?Netice itibarı
ile hem Motive Edici rol’ü olan İnsanların bu rol’de üstlerine düşeni yerine
getirmeleri ,izleyicilerine esin kaynağı oluşturmaları bakımından hem de
toplumsal katkı açısından Teşekkür ve Takdir anahtarlarını her daim yanımızda
bulundurmalıyız.Bu durumda da hem Etkili Motivasyon ve Yüreklendirme
misyonumuzu ifa edeceğiz hem de bu güçlü desteği yanında hisseden
izleyenlerimiz coşacak,potansiyelini bu azim ve coşkusu ile en yüksek
performansa dönüştürüp birlikte Başarı’ya Merhaba demiş olacağız.
Merhaba Nedim Bey
YanıtlaSilGüzel ve de eksikliğini her daim hissettiğimiz bir konuya daha değinmişsiniz.Teşekkür ederiz.
Üç önemli güçtür (Gülümsemek,Teşekkür ve Takdir) insanı mutlu eden,başarılara sevk eden,zorlukları aşmasına yardımcı olan.Ne yazık ki bu üç önemli boyutu da çoğu zaman unutuyoruz.
Okulda mutsuz yüzler,işte gergin bir o kadarda stresli yöneticiler varken başarı ve verimden istenilen sonuç çıkmayacağı elzemdir.
Motivasyonu sadece maddiyattan ibaret saymakta bir hatadır.
Başarı olduğunda paylaşmamak başarısızlık olduğunda ise en detayına kadar hissettirmek insanı yönetme adına yanlış bir bakış açısıdır.
İnsan robot değildir.Düşünür,mutlu olur,ağlar, hayal eder,koşar,düşer,kalkar.
Çoğu kez insan odaklı değilde ekonomi odaklı bakış açılarına sahibiz.Buda ister istemez insani değer ölçütlerinin vasatlaşmasına neden olmaktadır.
Ekip liderinin/yöneticinin çalışanına pozitif değerler yansıtması kendisi açısından/yapılan iş/kurum açısından artı katkılar sağlayacağı kuşkusuzdur.
Başarı olduğunda sahiplendirmek,bir teşekkür yemeği,kutlama organizasyonu ile çalışan motivasyonu tavan yapmakla kalmaz ayrıca ben değil biz olduğunu da perçinleştirir.
Özetlemek gerekirse;eğer aile kültüründe (güleryüz,takdir ve teşekkür) paradigmaları zayıf yada yok ise bu sosyal ve iş hayatına yansıyacaktır.
Evinde somurtan,sinirli,ben merkezli kişi sosyal ve iş hayatında da böyle devam eder.Haliyle bu da çalışanına ve yapılan işe negatif anlamlar yükleyecektir.
Saygılarımla
Gökhan Yılmaz